Bakara 147 gerçek, Rabbinden gelir.O halde sakın kuşkuya düşenlerden olma.
Hoca Nasreddin'e mal edilen bir fıkra vardır hani,
Bir arkadaşıyla kurt avına çıkarlar, bir mağaraya rastlarlar, arkadaşı hocayı kapı da bekçi tutarak dalar mağaraya, birkaç dakika sonra mağaranın sahibi anne kurt çıkagelir tabi, hoca, içeri girip arkadaşına zarar vermesin diye, asılır kurdun kuyruğuna, kurt tozu dumana kattıkça hoca asılır, içerden gürültüleri duyan arkadaşı..
-Ne oluyor hoca, ne bu toz duman... deyince, hoca acı acı söylenir..
-Dua et kurdun kuyruğu kopmasın, eğer bir koparsa, görürsün sen o zaman tozu dumanı...
Bakara 101 Allah katından kendilerine, ellerinde bulunanı tasdikleyici bir resul geldiğinde, kitap verilenlerden bir fırka, Allah!ın Kitabı'nı hiç bilmiyorlarmış gibi kaldırıp arkalarına attılar.
Her ne kadar bu ayet Vahyin inişi esnasın da müşriklerin takındığı tavrı gözler önüne serse de, zamanla, bu dine inandığını söyleyenler de ayette yerilenlere benzemişlerdir..
Rabbimiz, insanlığa rahmeti ve merhabeti gereği, iki dünyasını da mamur edecek bir kitap göndermiştir, hem de..
Bakara 2 İşte sana o Kitap! kuşku, çelişme, tutarsızlık yok onda. Bir kılavuzdur o, korunup sakınanlar için...
ayeti mücibince, kendin den zerrece şüphe edilemeyecek bir kitap..
Gel gör ki, Biricik Nebi'nin vefaatından sadece ve sadece 200 yıl sonra, birileri bu ilahi kaynakla yetinmemiş, kendilerine başka başka kaynaklar aramaya başlamışlardır..
Fazla bir zaman geçmeden aradıkları kaynağı da bulmuşlardır, hemen birkaç ravi icat edip, HADİS ÜRETİM MERKEZİ kurarak, her konu da, birkaçı menfi birkaçı müsbet, yüzlerce rivayet üretilerek, için de kuşku ve şüphe bulunmayan bir dini ifsat etmeye başlamışlardı..
İşi o kadar ileri götürmüşler ki.. İmam Hanbelin de için de bulunduğu bir mescitte, rivayetçi vaaz!! yüzlerce hadisin Ravisini İmam Hanbel olarak verecek, dışarıya çıktıkların da, İmamHanbel vaazın yakasına yapışacak ve..
-Ravi olarak tanıttığın Hanbel benim ve verdiğin hiçbir hadisi ben nakletmedim... dediğin de..
-Bu nedir ki, ben sadece Ali'yi ravi göstererek 3 bin hadis uydurdum... deme cür'etini gösterecektir..
Şimdi, Rabbimiz tarafından saf ve sade ama ekmel (mükemmel) bir şekil de indirilen biricik dinimiz, bu toz-duman rivayetleri arasın da, kaybolup gitmiştir..
Gariptir, Dini aslına, özüne döndürmek isteyen babayiğitler, binlerce RAVİ kurdunun kuyruğundan asılıp, kendini olanca tehlikeye atadursun...
İçeri de ne yaptığından bihaber akılsız insanlar, bunca toz-duman ve gürültüye rağmen, ne yardıma koşmaktadır ve ne de tehlikenin fakrına varmaktadır..
Eğer bu Ravi kurdunun kuyruğu koparsa, mazallah hem dünyayı ve hem ahireti kaybetmekte var işin içinde..
Lakin, kulakları gürültüye, burnu toza dumana, gözleri ise, yalan-dolana alışmış insanlık güruhu, tehlikenin farkına varmak istememekte, tehlikeyi haber verenleri ise, düşman olarak görmektedir.
Biliyoruz, aslın da bu insanlar kendi öz akıllarıyla hareket etmemekteler,
Tam bin yıldır akıllarını kiralık olarak verdikleri Raviler, Mezhepler, Muhaddisler, Alimler, Evliyalar...
Bunların görüş, düşünüş, aklediş, fikrediş duyularını öyle revize etmişlerdir ki, bin yıldır kanarya besliyorum mantığıyla kafeslerin de karga bulunduran bu insanlara, kanaryaların küçük, sarı ve güzel ötücü bir kuş olduğunu isbat edebilmek için, neredeyse dünyada ki tüm kargaların imha edilmesi gerekmektedir..
Yoksa, getireceğiniz her delil, sunacağınız her kanıt, kargaların bir GAK'ına kurban gidecektir, belki de yıllarca bu GAKlayan söz de kanaryalar, beslenmeye devam edilecek, GAK lie GUK arasın da yalan bir hayatın gerçekliliğine iman edilip durulacaktır..
Bakara 181 Kim işttikten sonra vasiyeti değiştirirse hiç kuşku suz bunun günahı onu değiştirenler üzerinedir.Allah herşeyi işitir, herşeyi bilir.
Vasiyetlerle oynamak günahtır, bu vasiyet ister Rabbani olsun isterse İnsani.. Rabbimiz biricik Nebi vasıtasıyla bizden bir vasiyyet almıştır ve sadece kendine kul olmamazı ve bu kulluk yoluna tek ışık olan VAHY ile devam etmemizi istemiştir..
Ali imran 138 Bu, insanlara bir açıklama, korunup sakınanlara da bir öğüt ve kılavuzdur.
Bunca rahmete, bunca merhamete ve rabbimizden inen bunca müjdeye karşın, insanların hala KARGALAR KILAVUZLUĞUN da yola revan olmaları.. ve yola bu kılavuzlar eşliğin de devam etmek istemeleri.. Bunun yanlışlığını söyleyenlere ise, düşman nazarıyla bakmaları.. kin ve nefret duymaları.. gerçek aklın kabullenmeyeceği şeylerdir..
Yunus 100 Allah'ın izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez. Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır.
Ayet ne kadar manidar, önce düz sonra da tersine okuyalım, bakın akılsızlığın encamını ne güzel dile getiriyor..
Allah, pisliği, aklını kullanmayanların üzerine bırakır, Allah'ın izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez..
Kişi aklını kullanacak, imanı isteyecek, arzulayacak, çaba sarfedecek, bu akıl kullanma işine Rabbimiz İMAN-ı nasip ederek cevap verecek ve arzulanan murad tecelli edecektir..
Bu ayet öyle bir mucize ki, neredeyse, İMANIN olmazsa olmaz şartı AKIL olarak verilmiş, akılsızlığın irade dışında tutulduğu da göz önüne alınınca, aklın kıymeti kendiliğinden ortaya çıkmaktadır..
Tam 1000 yıldır Kargaların kılavuzluğun da yol almaya çalışan ve günbegün daha da derinlere batan insanoğlunun, artık kargadan kılavuz olmayacağını anlaması gerekmektedir.. Bunun zamanı gelmiş ve geçmektedir.. Dünyanın toz-dumanlığı bir yana, Gerçek dünyanın, Ahiretin de toz duman için de olması şüphesiz kötü bir sonuç olacaktır.. Kim Ahiretini kurtarmak istiyorsa, kılavuzunu iyi seçecektir.. Ancak sağlam ve güvenilir kılavuzlarla doğru yol alınıp, doğru menzile ulaşılabilir..
Bakara 159 İndirdiğimiz açık-seçik delillerle, kılavuz mesajı; biz onu Kitap'ta insanlara ayan-beyan gösterdikten sonra gizleyenlere, işte onlara, hem Allah lanet eder hem de diğer lanet okuyanlar lanet eder.
